Gıda Toplulukları

Gıda Toplulukları, merkezinde gıda üretimi ve gıdaya erişim olan ve gönüllü birliktelik temelinde işleyen topluluklardır.  Birinci Gıda Toplulukları Çalıştayı’nın (5 Kasım 2016, İstanbul) Çıktılar Kitapçığı’ndaki tanımıyla (1) gıda toplulukları: Etik, sağlıklı, doğal üretim yapıp, gerçek gıda üreten “üreticiler” ile tükettiği gıdanın nereden geldiğini bilmek isteyen, üretim için harcanan emeğin parçası olmaya gönüllü “tüketiciler” arasında bağ kurmayı hedefler. Böylece tüketici, “türetici” ya da “eş-üretici”ye dönüşür.

Bir gıda topluluğu tüzel kişiliğe (örneğin bir üretim veya tüketim kooperatifi) sahip olabileceği gibi sadece bir taban örgütlenmesi de (örneğin Topluluk Destekli Tarım veya toplu sipariş grubu veya bir mahale bostanı) olabilir. Gıdanın üretimi ve gıdaya erişiminde üretici ve tüketicilerin dayanışma içinde olduğu yerel yapılanmalar son zamanlarda Yerel Dayanışma Ortaklıkları (YDO) olarak da adlandırılmaktadır.

Topluluk Destekli Tarım (TDT), üretici-tüketici bağının en güçlü ve tüketici taahhütlerinin en fazla olduğu YDO modelidir. Tipik olarak bir grup tüketicinin bir üretici ile sözleşme yaparak sezonluk alım garantisi vermesini, ön ödeme yapmasını, tarımsal riskleri ve ödülleri paylaşmasını ve dağıtımda tüketicilerin sorumluluk almasını içerir.

Gıda toplulukları, yerelde örgütlenen veya daha geniş coğrafi alanları kapsayabilen Katılımcı Güvence Sistemleri’ni (KGS) de içerir. KGS’ler, Üreticilerin tüketicilerle birebir temas kurmasını sağlayan, üretim alanlarının agroekolojisini gözeten ve tüketicilerin üretim süreçlerine dahil olmasına imkan veren katılımcı güvence sistemleridir. Bir araya gelen paydaşlar ölçütler oluşturur, üreticilerini seçer, gözetim ve denetimlerini kolektif olarak yaparlar. KGS, uluslararası kuruluşlar (örneğin IFOAM – Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu) ve sivil toplum ağları (örneğin Urgenci – Uluslararası Topluluk Destekli Tarım Ağı) düzeylerinde dinamik bir gündem konusu  olarak öne çıkmaktadır. KGS’ler, doğal çevrenin, ekonominin ve toplumsal yapılanmanın belkemiği olan gıda sisteminin bütün paydaşlarını aktif birer katılımcıya dönüştüren bir örgütlenme modeli sunar.

Covid-19 salgınıyla birlikte bütün dünyada Topluluk Destekli Tarım (TDT) modeline olan ilgi arttı. Bu dönemde TDT uygulamalarının gösterdiği başarı ile ilgili bir raporu BURADA bulabilirsiniz.

Gıda toplulukları genel olarak sosyal dayanışma ekonomisi temelinde çalışır. Peter Utting’in (2015) sözleriyle, sosyal dayanışma ekonomisi “kâr yerine sosyal ve çevresel hedefleri önceleyerek, ekonomik faaliyetlerde etiği vurgulayarak ve ekonomik uygulamaları demokrasi ve etkin vatandaşlık temelinde yeniden değerlendirerek, toplumun ekonomi üzerindeki kontrolünü, başka bir deyişle ‘toplum gücünü’ yeniden tesis etmekle ilgilidir.” Toplumsla Dayanışma ekonomisiye ilgili bilgileri  BU SAYFADA bulablirisniz

Ayrıntılı bilgiler için:

Topluluk Destekli Tarım (TDT)

Katılımcı Güvence Sistemi (KGS)

Avrupa Topluluk Destekli Tarım Bildirgesi

X
X